Ocak ayının ikinci haftasında ülkece en çok sorduğumuz soru ”Whatsapp’ı silecek miyiz” oldu. dünyada ve türkiyede en çok kullanılan mesajlaşma platformlarında olan Whatsapp’ın 4 Ocak’ta güncellenen gizlilik ilkesi sözleşmesi uygulamanın güvenliği konusunu gündeme getirdi. Birçok kullanıcı alternatif kanallar olarak Telegram ve Signal programlarına yöneldi. Whatsapp 2014 yılında Facebook tarafından satın alınmıştı, 2016 yılından beri ise Whatsapp’ın Facebook’a metaverilerini reklam optimizasyonu için paylaştığı saklanmayan bir gerçekti. Fakat yetkililere göre yenilenen gizlilik sözleşmesi Whatsapp’ın uçtan uca şifreleme özelliğini değiştirmiyor. Yani servis sağlayıcı ve üçüncü partilerin hala mesajlarımıza erişimi yok. Mesaj, fotoğraf ve alıp yolladığınız diğer içerikler yalnızca sizin ve mesajlaştığınız kişinin akıllı telefonundan görülebiliyor.. Tepkilerin hedefi haline gelen Whatsapp ise gizlilik sözleşmesini kabul etmeyen kullanıcılarının uygulamayı kullanmaya devam edemeyeceği tarihi 8 Şubat’tan 15 Mayıs 2021’e erteledi.
Sosyal medya düzenlemesi
Ekim ayında yürürlüğe giren ve sosyal medya devlerinin Türkiye’de temsilci bulundurmasını öngören düzenlemede 3.aşamanın sonuna gelindi. 7253 sayılı kanunda reklam yasağının çerçevesi, söz konusu platformlarla sözleşme yapılmaması ve bu sitelere reklam bedeli para transferi gerçekleştirilmemesi olarak belirlenmiş. Son olarak Instagram ve Facebook da, sosyal medya düzenlemesine uyarak Türkiye’ye temsilci atayacağını açıkladı. Ulaştırma ve Altyapı Bakan Yardımcısı Ömer Fatih Sayan, temsilcilerini bildirmeyen Twitter ve diğer ağlardan da benzer ve güzel bir haber bekliyoruz ifadelerini kullandı. Twitter, Periscope ve Pinterest ise “reklam durdurma” cezasına tabi tutulmuş gözüküyor. Ayrıca şirketler eğer temsilci atamazlarsa kendilerine sağlanan bant genişliği daraltılarak bu platformlara erişim bir nevi engellenmiş olacak.
Dijital mecralarda ifade özgürlüğü
6 Ocak tarihinde ABD eski başkan Donald Trump’ı destekleyen göstericilerin kongre binasını işgal etmesi ülkede infiale yol açtı. Bir başka infial ise sosyal medyada gerçekleşti. Bu olaydan sonra önce sosyal medya devi Twitter Trump’ın kongre baskını sonrası bazı paylaşımlarını hassasiyet sebebi ile ve gerginliği tırmandırma riski taşıdığı gerekçesi ile kaldırdı. Şirketten yapılan açıklama ile ise Twitter CO’su Jack Dorsey kuralları ihlal eden içerik paylaşılması sebebi ile Trump’ın hesabını sildi. Aynı şekilde Facebook da Trump’ın hesabından paylaşım yapmasını ABD seçilmiş adayı Joe Biden’ın göreve başlama gününe kadar yasaklayacağını duyurdu. Facebook Trump’ın hesaplarını süresiz olarak engellemiş olduğunu duyurmuş olsa da hesaplara erişim 15 Ocak Cuma günü tekrar açıldı. Bu durum dijital çağda ifade özgürlüğü tartışmalarını yeniden alevlendirdi. Büyük bir kitle Trump’a uygulanan sosyal medya yasağının doğru olduğunu savunurken, kamusal alanımızın bir parçası haline gelen dijital platformların kim tarafından ve nasıl regüle edileceği ise Trump’ın kendisini de aşan bir soru olarak önemini koruyor.
KHAS Newsround Up’ın diğer podcast bölümlerini Spotify ve Spreaker üzerinden dinleyebilirsiniz.